Varikosel Nedir? Varikosel Belirtileri Nelerdir? Varikoselektomi Nedir ve Nasıl Yapılır?

GÜVEN SAĞLIK GRUBU

Paylaş:

Varikosel Nedir? Varikosel Belirtileri Nelerdir? Varikoselektomi Nedir ve Nasıl Yapılır?

Testis torbasında fark edilen hafif bir dolgunluk hissi, bazen hafif bir ağrı, bazen de hiçbir belirti vermeyen sessiz bir sorun… Varikosel, erkeklerde özellikle kısırlıkla ilişkilendirilen en yaygın damar hastalıklarından biridir. Toplumda her 10 erkekten birinde görülebilen bu durum, genellikle fark edilmeden ilerleyebilir ve çoğu zaman başka bir nedenle yapılan muayene sırasında tesadüfen ortaya çıkar. Ancak varikosel, sadece testis sağlığını değil, aynı zamanda sperm kalitesini ve dolayısıyla üreme potansiyelini de doğrudan etkileyebilir.

Güven Hastanesi Üroloji Kliniği’nden Prof. Dr. Altuğ Tuncel, varikosel’in nasıl bir hastalık olduğunu, nasıl teşhis edildiğini, hangi belirtiler ile ortaya çıktığını ve güncel tedavi seçeneklerini detaylı bir şekilde anlattı.

Varikosel Nedir? Varikosel Belirtileri Nelerdir? Varikoselektomi Nedir ve Nasıl Yapılır?

İçindekiler

Varikosel Nedir?

Varikosel, testisleri besleyen toplardamarların genişlemesi ile ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar ve zamanla ilerleyebilir. Bu durum, testis çevresinde kirli kanın birikmesine ve damar yapısının genişlemesine neden olur. Bu durum, testislerin normalden daha sıcak bir ortamda kalmasına, testis dokusundaki oksijenlenmenin bozulmasına ve toksik maddelerin birikmesine yol açarak sperm üretimini ve kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, özellikle infertilite (kısırlık) şikâyeti olan erkeklerde varikosel araştırılması gereken önemli bir faktördür. Varikosel en sık sol testiste görülür. Çünkü anatomik olarak sol testisin toplardamarı, daha uzun ve kan akışı açısından daha zorlu bir yoldan geçmektedir. Bu yapı, sol testiste basınç artışına ve dolayısıyla damar genişlemesine daha yatkın bir ortam oluşturur.

Varikosel Belirtileri Nelerdir?

Varikosel çoğu zaman hiçbir belirti vermeden ilerleyebilir. Ancak bazı hastalarda testis torbasında dolgunluk hissi, ağrı veya yanma şikâyetleri görülebilir. Bu ağrı genellikle günün ilerleyen saatlerinde artar, uzun süre ayakta kalındığında ya da fiziksel aktivite sonrası daha belirgin hale gelir. Bazı erkekler testis torbasında elle hissedilebilen, kıvrımlı ve yumuşak bir damar yapısından şikayet ederken, bazıları bu yapıyı yalnızca doktor muayenesi sırasında fark eder. İleri seviyelerde varikosel, testis hacminde azalma ve sperm üretiminde düşüşe neden olarak çocuk sahibi olmayı zorlaştırabilir. Bu yüzden belirtiler her zaman yoğun olmasa da, özellikle çocuk sahibi olamayan çiftlerde detaylı değerlendirme önem taşır.

Varikosel Neden Oluşur?

Varikoselin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, testislerden kirli kanı kalbe taşıyan damarların içindeki kapakçıkların işlevini yitirmesi temel mekanizma olarak kabul edilir. Bu kapakçıklar normalde kanın geri akışını engelleyen yapılar olarak görev yapar. Ancak işlevleri bozulduğunda, kan testis çevresinde göllenir ve damarlar genişlemeye başlar. Özellikle sol testisteki anatomik farklılıklar, bu bölgedeki damarların daha kolay genişlemesine neden olur. Aile öyküsünde benzer damar hastalıklarının bulunması, uzun süre ayakta kalınan işler veya aşırı fiziksel efor da risk faktörleri arasında sayılabilir.

Varikosel Nasıl Teşhis Edilir?

Varikosel tanısı çoğu zaman rutin bir ürolojik muayene sırasında konur. Hasta ayakta iken yapılan fizik muayenede, doktor testis torbasında genişlemiş damarları değerlendirebilir. Bu muayene sırasında bazı özel manevralar uygulanarak damarlardaki reflü olup olmadığı gözlemlenir. Fizik muayene ile birlikte skrotal Doppler ultrasonografi tetkikinin yapılması tanının netleşmesi ve varikoselin derecelendirilmesi açısından önemli bir görüntüleme yöntemidir. Ultrason sayesinde damarların çapı, içinde kanın geri akıp akmadığı gibi detaylar net bir şekilde görülebilir. Kısırlık şikâyeti olan hastalarda ise semen analizi yapılarak sperm sayısı, hareketliliği ve yapısı değerlendirilir. Tüm bu bilgiler, varikoselin kişinin üreme sağlığı üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olur.

Varikoselin Dereceleri

Varikosel farklı şiddet seviyelerinde ortaya çıkabilir. En hafif düzeyde olan olgularda, genişlemiş damarlar yalnızca doktorun uyguladığı özel manevralar ile hissedilebilirken, daha ileri seviyelerde damar yapısı dışarıdan bakıldığında bile fark edilebilir hale gelir. Şiddetli vakalarda testis küçülmesi ve sperm üretiminde ciddi bozulmalar da tabloya eşlik edebilir. Varikoselin derecesi, hem semptomların şiddetini hem de tedavi gerekliliğini belirlemede önemli bir kriterdir.

Varikosel Ameliyatı (Varikoselektomi) Nedir ve Nasıl Yapılır?

Varikoselektomi, bu hastalığın tedavisinde başvurulan cerrahi yöntemdir. Bu ameliyat, genişlemiş ve işlevini yitirmiş toplardamarların bağlanarak devre dışı bırakılmasını hedefler. Böylece testis çevresinde biriken kirli kan dolaşıma katılamaz ve testislerin maruz kaldığı zararlı etkiler azaltılmış olur. Varikoselektomi sayesinde testislerdeki ısı dengesi sağlanır, oksijenlenme düzelir ve sperm üretiminin iyileşmesi beklenir.

En yaygın ve etkin uygulama şekli mikrocerrahi varikoselektomidir. Bu yöntem, günümüzde varikosel’in cerrahi tedavisinde altın standart olarak yer almaktadır. Bu yöntemde kasık bölgesinde yaklaşık 2-3 cm’lik küçük bir kesi açılır ve ameliyat mikroskop yardımı ile büyütme altında gerçekleştirilir. Mikroskop sayesinde damarlar büyük bir hassasiyetle ayırt edilir, yalnızca sorunlu olanlar bağlanır; lenf damarları ve atardamarlar korunur. Bu, hem komplikasyon riskini azaltır hem de başarı oranını artırır. Mikrocerrahi teknikle yapılan ameliyatlar sonrası nüks oranı oldukça düşüktür.

Bazı durumlarda laparoskopik yöntem ile, yani karın içine birkaç küçük delik açılarak da varikoselektomi yapılabilir. Daha az yaygın olan bir başka yöntem ise embolizasyondur; bu işlemde, kasıktan girilen bir kateter yardımıyla damarın iç kısmından tıkanması sağlanır. Her hastaya uygun yöntem farklılık gösterebilir; karar süreci, üroloji uzmanının değerlendirmesi doğrultusunda hastaya özel olarak planlanır.

Ameliyat genellikle aynı gün taburcu olmayı mümkün kılan, kısa süren bir işlemdir. Ameliyat sonrası birkaç gün istirahat önerilir; ancak hastalar çoğunlukla bir hafta içinde normal günlük aktivitelerine dönebilir. Sperm üretim döngüsünün yaklaşık üç ay sürdüğü göz önüne alındığında, ameliyatın etkileri semen analizlerinde ortalama 3-6 ay içinde gözlemlenebilir.

Sağlık Rehberi

Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.

Haber Bültenimize üye olun.

Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.

...

Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.


Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.

Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına buradan ulaşabilirsiniz.


Sayfanın son güncellenme tarihi: 01-02-2025