Her bebeğin sağlıklı bir geleceğe adım atabilmesi için hayatın ilk günlerinde atılacak doğru adımlar büyük önem taşır. Türkiye’de uygulanan Yenidoğan Tarama Programı, bebeklerin doğuştan gelen bazı ciddi hastalıklara karşı korunmasını sağlayarak onların sağlıklı bireyler olarak gelişmesine katkıda bulunur. Doğumdan hemen sonra bebekten alınan topuk kanı ile fenilketonüri, konjenital hipotiroidi, kistik fibrozis ve biyotinidaz eksikliği gibi doğuştan gelen ciddi hastalıkların erken teşhisi mümkündür.
Güven Çayyolu Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Filiz Özdemir, Yenidoğan Tarama Programı’nın amacını ve önemini anlattı.
Yenidoğan Tarama Programı’nın amacı; yenidoğanların belirlenen hastalıklar için taranması, oluşabilecek zeka geriliği, beyin hasarı ve geri dönüşümsüz zararların önlenmesidir. Erken teşhis sayesinde, tanı alan bebeklere uygun tedavi başlanarak, belli bir zeka seviyesine ulaşmaları sağlanır. Aynı zamanda akraba evlilikleri konusunda toplumsal farkındalık yaratılması ve hastalıkların yol açacağı ekonomik yükün azaltılması da hedeflenmektedir.
Yenidoğan Tarama Programı’nın amacı; yenidoğanların belirlenen hastalıklar için taranması, oluşacak zeka geriliği, beyin hasarları ve geri dönüşümsüz zararların engellenerek, tanı konan bebeklerde bu hastalıklar nedeniyle oluşacak rahatsızlıkları önlemek amacıyla uygun tedavi başlanması ve böylece belli bir zeka seviyesine ulaşmalarının sağlanması, akraba evliliklerinin azaltılması konusunda toplum bilincinin artırılması ve topluma getirdiği ekonomik yükün önlenmesidir.
Yenidoğan Tarama Programı, tüm dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde halk sağlığı programları içerisinde çok önemli yeri olan koruyucu sağlık hizmetidir. Dünyada yenidoğanlarda ilk tarama programı 1962 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde, Massachusetts eyaletinde Fenilketonüri için başlatılmıştır. Dünyada yenidoğan döneminde en sık taraması yapılan hastalıklar arasında fenilketonüri, konjenital hipotiroidi, biyotinidaz eksikliği, MSUD (Maple Syrup Urine Disease), homosistinüri, galaktozemi, konjenital adrenal hiperplazi gibi metabolik ve endokrin hastalıklar yer almaktadır. Türkiye’de Yenidoğan Taraması, Bakanlığımızın sorumluluğunda, üniversitelerin desteğiyle 1987 yılında Fenilketonüri Tarama Programı ile başlatılmıştır.
Ülkemizde doğan tüm yenidoğanlardan topuk kanı alınarak taranan hastalıkların varlığı araştırılmakta ve bütün bu işlemler ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tarama için bebeğinizden birkaç damla topuk kanı alınacaktır. Bebeğinizden hastaneden taburcu edilmeden önce mutlaka topuk kanı alınmalıdır. Doğumdan sonraki 3 ila 5’inci gün arasında aile hekiminize başvurarak tekrar kan örneği aldırmanız gereklidir. Alınan kan örnekleri, Ankara ve İstanbul’da bulunan Bakanlığımız laboratuvarlarında çalışılmaktadır. Tarama programı kapsamında beş hastalık (FKU, KHT, BE, KF, KAH) için biyokimyasal, SMA taraması için ise moleküler genetik yöntemler kullanılmaktadır.
Tarama programı kapsamındaki hastalıklar:
Fenilketonüri (FKU)
Konjenital Hipotiroidi (KHT)
Biyotinidaz Eksikliği (BE)
Kistik Fibrozis (KF)
Konjenital Adrenal Hiperplazi (KAH)
Spinal Müsküler Atrofi (SMA)
İl genelindeki tüm sağlık birimlerinde Yenidoğan Tarama Programı için alınacak topuk kanları, İl Sağlık Müdürlüğü’nde toplanarak, Ankara ve İstanbul Tarama Laboratuvarlarına gönderilmektedir. Tarama laboratuvarında her bir hastalık için çalışılan kan sonuçları, Yenidoğan Tarama Programı Web Uygulaması üzerinden illere iletilmekte, tarama sonucu şüpheli çıkan bebekler ilgili kliniklere yönlendirilmektedir. Tarama çalışmaları sayesinde yılda yaklaşık 4.500 çocuğun var olan hastalıklarının sonuçlarından korunması sağlanabilmekte, engelliliğin önüne geçilmektedir.
Yenidoğan dönemi, bebeklerin hızlı büyüme ve gelişme gösterdiği bir dönemdir. Bu süreçte bazı hastalıklar belirti vermeyebilir veya hastalık belirtileri anlaşılamayabilir. Ancak erken teşhis edilmediği ve hemen önlem alınmadığı için ilerleyen dönemlerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Topuk kanı testi ile bu hastalıkların teşhisi sağlanır, zamanında tedaviye başlanabilir ve bebeğin sağlıklı gelişimi desteklenir.
Hazırlayan: Uzm. Dr. Filiz Özdemir
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına buradan ulaşabilirsiniz.