Kırık kalp sendromu, tıbbi adıyla takotsubo kardiyomiyopati, ani ve yoğun stresin neden olduğu geçici bir kalp hastalığıdır. Çoğunlukla sevilen birinin kaybı, ciddi duygusal travmalar veya büyük psikolojik baskılar sonucunda ortaya çıkar. Kalp krizine benzer semptomlar gösterse de, altta yatan nedenler ve kalpte yarattığı etkiler farklıdır.
Güven Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Uğur Abbas Bal kırık kalp sendromunu, belirtilerini, nedenlerini ve tedavi yöntemlerini anlattı.
Kırık kalp sendromu, kalbin pompalama işlevinde geçici bir bozulma ile karakterizedir. Kalbin sol ventrikülünün (ana pompalama odacığı) belirgin şekilde genişlemesi ve kasılma gücünün azalması ile ortaya çıkar. Bu durum, kalp kasının belirli bölgelerinde geçici işlev kaybına yol açarken, genellikle birkaç hafta içinde düzelir. Bu sendromun kalp krizinden farkı, koroner arterlerde tıkanıklık olmamasıdır. Yani klasik bir kalp krizinde olduğu gibi damar sertliği veya pıhtı nedeniyle gelişmez. Stres hormonlarının (adrenalin gibi) ani yükselmesi sonucu kalp kasına zarar vermesiyle ortaya çıkar.
Kırık kalp sendromunun belirtileri kalp krizine oldukça benzerdir, bu yüzden teşhis sürecinde dikkatli bir değerlendirme gerekir. En yaygın belirtiler şunlardır:
Göğüs ağrısı: Genellikle ani başlayan, sıkıştırıcı ve baskı hissi veren bir ağrıdır.
Nefes darlığı: Kişi normalde yapabildiği aktivitelerde bile zorlanabilir, nefes almakta güçlük çekebilir.
Çarpıntı: Kalp atışlarında düzensizlik veya hızlanma hissi olabilir.
Bayılma (senkop): Ciddi vakalarda bilinç kaybına kadar ilerleyebilir.
Düşük tansiyon (hipotansiyon): Kalbin pompalama gücünün azalmasıyla kan basıncında düşme görülebilir.
Mide bulantısı ve terleme: Bazı kişilerde mide rahatsızlığı, aşırı terleme ve baş dönmesi gibi belirtiler de eşlik edebilir.
Kırık kalp sendromu, genellikle şiddetli fiziksel veya duygusal stresin tetiklediği bir durumdur. Ani üzüntüler ve travmalar bu sendromun en yaygın nedenleri arasında yer alır. Sevilen birinin kaybı, boşanma, büyük bir hayal kırıklığı, ekonomik kriz veya duygusal şoklar kalp üzerinde beklenmedik bir yük oluşturabilir. Bunun yanı sıra, yoğun korku ve panik durumları da kırık kalp sendromuna yol açabilir. Deprem, kaza, saldırı veya ölüm korkusu gibi ani ve şiddetli korkular kalbin normal işleyişini bozarak bu durumu tetikleyebilir.
Fiziksel stresler de önemli bir risk faktörüdür. Ciddi ameliyatlar, aşırı fiziksel efor, büyük yanıklar veya ağır hastalıklar vücutta stres hormonlarının ani yükselmesine neden olabilir. Bununla birlikte, şiddetli alerjik reaksiyonlar da adrenalin seviyesini aniden artırarak kırık kalp sendromuna zemin hazırlayabilir. Bazı ilaçlar veya tıbbi müdahaleler de bu sendromu tetikleyebilir. Özellikle adrenalin veya epinefrin içeren ilaçlar, belirli kemoterapi ilaçları ve bazı testlerde kullanılan kontrast maddeler kalp üzerinde beklenmedik bir etki yaratabilir.
Kadınlar, özellikle de menopoz sonrası dönemdeki kadınlar, kırık kalp sendromuna daha yatkındır. Bunun en önemli nedeni, östrojenin kalp üzerindeki koruyucu etkisinin azalmasıdır. Bu hormonun azalmasıyla birlikte stres hormonlarına karşı kalbin duyarlılığı artar ve bu da kırık kalp sendromunun görülme ihtimalini yükseltir.
Kırık kalp sendromu, kalp krizine çok benzediği için ayrıntılı bir değerlendirme gerektirir. Tanı koymada kullanılan yöntemler şunlardır:
EKG (Elektrokardiyografi): Kalbin elektriksel aktivitesini ölçerek kalp kriziyle benzerlikler gösterip göstermediği incelenir.
Kan testleri: Troponin gibi kalp kası hasarı belirteçleri kontrol edilir. Kırık kalp sendromunda bu değerler hafif yükselirken, kalp krizinde çok daha belirgin şekilde artar.
Ekokardiyografi: Kalbin pompalama gücünü, genişleyen bölgeyi ve kasılma bozukluklarını gösterir.
Koroner anjiyografi: Kalp krizini ekarte etmek için kullanılır. Kırık kalp sendromunda genellikle damar tıkanıklığı saptanmaz.
Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme: Kalp kasındaki yapısal değişiklikleri daha ayrıntılı görmek için kullanılabilir.
Kırık kalp sendromunun kesin bir tedavisi yoktur, ancak hastaların büyük çoğunluğu birkaç hafta içinde tamamen iyileşir. Tedavi, semptomları yönetmeye ve kalbi desteklemeye yöneliktir. Bu süreçte hastaların yakından izlenmesi önemlidir. Kırık kalp sendromu olan hastalar genellikle birkaç gün boyunca hastanede gözlem altında tutulur, çünkü ilk aşamada ciddi ritim bozuklukları veya kalp yetmezliği riski oluşabilir.
İlaç tedavisi, hastanın durumuna göre planlanır. Beta blokerler, stres hormonlarının kalp üzerindeki etkisini azaltarak iyileşme sürecine destek olabilir. ACE inhibitörleri veya ARB’ler, kalbin toparlanmasını hızlandırmak için kullanılabilir. Kalp yetmezliği geliştiği durumlarda diüretikler, vücutta sıvı birikimini önlemek için reçete edilebilir. Bazı hastalarda ise kan sulandırıcı ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önlemek amacıyla kullanılabilir.
Stres yönetimi, kırık kalp sendromunun tedavisinde önemli bir yer tutar. Travmaya bağlı gelişen vakalarda, stresle başa çıkma yöntemleri, psikoterapi veya destek grupları hastalara yardımcı olabilir. Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri de stresin azaltılmasına katkı sağlayan etkili yöntemler arasındadır. Bunun yanı sıra, sağlıklı bir beslenme düzeni, düzenli egzersiz ve kaliteli uyku gibi yaşam tarzı değişiklikleri de kalp sağlığını korumada büyük rol oynar.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına buradan ulaşabilirsiniz.