Doğuma Hazırlık Süreci, Belirtiler, Riskler ve Tavsiyeler
GÜVEN SAĞLIK GRUBU
Paylaş:
Doğuma Hazırlık Süreci, Belirtiler, Riskler ve Tavsiyeler
Hamilelik ve doğum, bir kadının hayatında yaşadığı en özel ve anlamlı deneyimlerden biridir. Bu süreç, hem mucizevi hem de bir o kadar karmaşık bir yolculuğu temsil eder. Anne adayları için bedenlerinde ve duygusal dünyalarında yaşanan değişimler, bir yandan heyecan ve mutluluk yaratırken bir yandan da sorular ve belirsizlikler doğurabilir.
Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Doç. Dr. Özlem Banu Tulmaç, hamilelikten doğuma kadar olan süreçte yaşananları tüm detaylarıyla ele alarak, anne adaylarının en çok merak ettiği konulara ışık tuttu. Doğumun işaretlerinden evrelerine, vajinal doğumun avantajlarından doğum sırasında kullanılan yöntemlere kadar her detayı anlattı.
Hamilelik süresi ortalama 280 gün, yani 40 hafta olarak kabul edilir. Ancak doğumun kesin tarihini önceden belirlemek mümkün değildir. Bu süre, 37 hafta ile 42 hafta arasında herhangi bir noktada sonlanabilir ve bu doğumlar “miadında doğum” olarak adlandırılır. Hamileliğin ilerleyen haftalarında vücudunuzda çeşitli değişiklikler meydana gelir ve doğum zamanı yaklaştıkça belirtiler daha belirgin hale gelir.
Doğumun Yaklaştığını Gösteren İşaretler
Doğumun başladığını veya yaklaştığını gösteren birkaç önemli belirti vardır. Bu belirtileri doğru bir şekilde anlamak ve takip etmek, doğuma hazırlanmanızı kolaylaştıracaktır:
Hafifleme (Lightening): Hamileliğin son dönemlerinde, bebeğin başı doğum kanalına doğru yerleşir. Bu durum, annenin karnının alt bölgesinde bir hafifleme hissi yaratır. Bu değişiklik, bebeğin diyaframa yaptığı baskının azalmasına ve annenin daha rahat nefes almasına olanak tanır. Hafifleme, doğumdan birkaç hafta önce veya birkaç saat önce gerçekleşebilir.
Nişan Gelmesi: Hamilelik süresince rahim ağzında biriken mukus tıkacı, doğumun başlamasından önce vajinadan dışarı atılır. Bu durum, vajinal akıntıda berrak, pembe ya da hafif kanlı bir artış olarak fark edilebilir. Nişan gelmesi, doğumun birkaç gün içinde başlayabileceğinin bir işaretidir.
Su Gelmesi: Amniyotik kesenin yırtılması sonucu bebeği çevreleyen sıvının dışarı akması, “su gelmesi” olarak adlandırılır. Bu durum genellikle vajinadan sıvı damlaması veya fışkırması şeklinde hissedilir. Su gelmesi acil bir durumdur ve anne adayının derhal hastaneye gitmesi gerekir.
Düzenli ve Ağrılı Kasılmalar: Doğum kasılmaları, rahimde başlayan düzenli ve şiddetli kasılmalarla kendini gösterir. Bu kasılmalar sıklıkla belden kasıklara doğru yayılan bir ağrıya neden olur ve zamanla şiddetlenir. Kasılmalar arasında dinlenme süresi gittikçe kısalır ve bu durum doğumun başladığını gösterir.
Doğumun Evreleri
Doğum süreci genellikle üç evrede gerçekleşir. Her evre, doğumun farklı bir aşamasını temsil eder ve belirli fiziksel değişikliklerle kendini gösterir.
Birinci Evre: Bu evre, rahim ağzının düzenli kasılmalarla açılmaya başlamasıyla başlar ve tam açıklığa (10 cm) ulaşmasıyla sona erer.
Latent Faz: Bu aşama, rahim ağzının yavaş yavaş açıldığı dönemdir. Saatlerce, hatta günlerce sürebilir. Kasılmalar düzensiz ve hafif şiddette olabilir. Bu süreçte evde dinlenmek, sıcak bir duş almak veya rahatlatıcı aktivitelerle meşgul olmak önemlidir.
Aktif Faz: Rahim ağzı yaklaşık 6 cm açıklığa ulaştığında bu faz başlar. Kasılmalar daha sık ve şiddetlidir. Bu süreç genellikle 4-8 saat sürer. Aktif fazda hastanede olmak, sağlık ekibinin desteğini almak önemlidir.
İkinci Evre (Bebeğin Doğumu): Rahim ağzının tam açılmasıyla başlayan bu evre, bebeğin doğum kanalından çıkışıyla sona erer. Bu aşamada annenin aktif olarak ıkınması gerekir. Bebeğin başı çıktıktan sonra vücudu hızla gelir. Doğumdan hemen sonra bebeğin hava yolları temizlenir ve anne ile bebek arasında ten tene temas sağlanır.
Üçüncü Evre (Plasentanın Çıkışı): Bebeğin doğumundan sonra plasenta çıkar. Bu süreç genellikle 30 dakika ile 1 saat arasında sürer. Rahmin kasılarak kanamayı durdurması, annenin sağlığı için hayati öneme sahiptir. Bu dönemde emzirme, rahim kasılmalarını desteklemek açısından faydalıdır.
Doğum Yöntemleri ve Epidural Analjezi
Vajinal Doğumun Avantajları:
Anne sütü doğumdan hemen sonra gelir ve bebek emzirilebilir.
Günlük yaşama daha kısa sürede dönülür.
Hastanede kalış süresi daha kısadır.
Bebekte solunum sıkıntısı riski daha düşüktür.
Epidural Analjezi: Doğum sırasında ağrıyı azaltmak için kullanılan bu yöntem, omurilik çevresine yerleştirilen bir kateter aracılığıyla uygulanır. İlaç, kasılmalar sırasında ağrıyı hafifletir ve doğumu daha konforlu hale getirir.
Doğumu Etkileyen Faktörler
Doğum sürecini etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar arasında doğum yolu, bebeğin pozisyonu ve rahmin kasılma gücü gibi unsurlar yer alır. Anne adaylarının bu süreçte doktorlarıyla iletişim halinde olması ve düzenli kontrolleri aksatmaması önemlidir. Hamilelik ve doğum süreci, bilinçli bir şekilde hazırlık yapmayı gerektirir. Doğru bilgilerle donatılmış bir anne adayı, bu süreci daha sağlıklı ve güvenli bir şekilde yönetebilir.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.
