Günlük yaşamı olumsuz etkileyen, kişisel hijyen ve konforu bozan sağlık sorunlarından biri olan anal fistül, çoğu zaman utanma duygusu nedeniyle ihmal ediliyor. Oysa bu rahatsızlık, kendi kendine iyileşmeyen yapısı ve yol açtığı kronik şikâyetler nedeniyle mutlaka tıbbi müdahale gerektiriyor. Anüs çevresinde iltihaplı akıntı, sürekli tahriş, ağrı ve tekrarlayan apselerle kendini gösteren anal fistül, hem fiziksel hem de psikolojik olarak hastayı zorlayan bir durumdur.
Güven Çayyolu Tıp Merkezi Genel Cerrahi Bölümü'nden Uzm. Dr. Hakan Gökbayır, anal fistülün ne olduğu, nasıl geliştiği, hangi belirtilerle kendini gösterdiği ve güncel tedavi yöntemleri hakkında merak edilen sorulara yanıt verdi.
Anal fistül, kalın bağırsağın son bölümü olan rektum ya da anal kanal ile anüs çevresindeki deri arasında anormal bir bağlantı yani küçük bir tünel oluşmasıyla meydana gelen bir hastalıktır. Bu tünelin bir ucu makat içinde yer alırken diğer ucu dışarıya, cilde açılır. Genellikle anal bölgedeki bir enfeksiyonun yol açtığı apsenin boşalması sonrası gelişir. Anal apse geçiren kişilerin yüzde 25 ila yüzde 50’sinde zamanla fistül gelişebilir. Fistül, kronik bir enfeksiyon hattı oluşturur ve çoğu zaman kendi kendine iyileşmez.
En sık neden, anüs çevresinde yer alan bezlerin iltihaplanması sonucu gelişen apselerdir. Bu apseler zamanla dışarıya doğru bir yol bularak boşalır ve fistül oluşumu başlar. Bunun dışında Crohn hastalığı, tüberküloz, radyasyon tedavisi sonrası doku hasarı, travmalar ve bazı cilt hastalıkları da anal fistül oluşumuna zemin hazırlayabilir. Ancak çoğu vakada esas neden, makat bölgesindeki iltihaplanmalar ve bu iltihaplara bağlı gelişen apselerdir.
Anal fistül genellikle tekrar eden apselerle ya da bu apselere bağlı olarak gelişen kronik iltihaplarla kendini belli eder. En sık görülen belirtiler arasında anal bölgede kötü kokulu, iltihaplı veya kanlı akıntı, makat çevresinde şişlik ve hassasiyet, otururken ya da dışkılama sırasında ağrı yer alır. Bazı hastalarda fistül deliğinden sürekli olarak dışarıya sıvı sızması, iç çamaşırında kirlenme ve tekrarlayan ateş gibi sistemik belirtiler de görülebilir. Şikâyetler zamanla artabilir ve tedavi edilmediğinde daha karmaşık hale gelebilir.
Fistül genellikle hastanın anlattığı şikayetler ve doktorun yapacağı fizik muayene ile teşhis edilir. Gözle görülür dış deliklerin varlığı, akıntının tipi ve bölgedeki hassasiyet tanıda yol gösterici olabilir. Ancak bazı durumlarda fistül hattının karmaşık yapısı veya iç ucunun yerinin tam belirlenememesi nedeniyle ileri görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulur. Manyetik rezonans (MR) görüntüleme, bilgisayarlı tomografi (BT), fistülografi veya kolonoskopi gibi yöntemlerle fistülün seyrini ve çevre dokularla olan ilişkisi detaylı şekilde ortaya konabilir.
Anal fistül, genellikle kendi kendine iyileşmeyen, aksine zamanla ilerleyebilen ve komplikasyonlara neden olabilen bir hastalıktır. Bu nedenle tedavi edilmesi şarttır. Fistül tedavisinde en etkili ve kalıcı yöntem cerrahidir. Hangi tedavi yönteminin tercih edileceği; fistülün tipi, yerleşimi, fistül hattının uzunluğu ve hastanın genel durumu gibi pek çok faktöre bağlıdır.
Günümüzde uygulanan cerrahi tedavi seçenekleri arasında; fistül yolunun tamamen çıkartılması (fistülektomi), fistül yolunun açılarak bırakılması (fistülotomi), lazerle fistül hattının yok edilmesi ve özel doku yapıştırıcıları ile fistül yolunun doldurulması gibi yöntemler bulunmaktadır. Her hastaya en uygun yöntem, ilgili cerrah tarafından belirlenmelidir. Doğru yöntemle ve deneyimli bir cerrah tarafından gerçekleştirilen müdahalelerde başarı oranı oldukça yüksektir.
Tedavi edilmeyen anal fistüller zaman içinde büyüyebilir, yeni yollar oluşturabilir ve çevre dokulara zarar verebilir. Bu durum hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürürken, enfeksiyonun vücuda yayılması gibi daha ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilir. Bu nedenle erken teşhis ve uygun tedavi büyük önem taşır. Anal fistül, genellikle ihmal edilmemesi gereken ve doğru şekilde tedavi edilmediği takdirde daha ciddi sorunlara neden olabilen bir sağlık sorunudur. Şikayetleriniz varsa ya da geçmişte anal apse geçirdiyseniz, uzman bir genel cerrahi doktoruna başvurarak muayene olmanız ve gerekli tetkiklerin yapılması önemlidir.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına buradan ulaşabilirsiniz.